Etkinlik WEB Adresi: https://sifiratikicthu.wordpress.com
Çalıştay Hakkında
Tema: "ATIK ÖNCESİ - ATIK SONRASI"
Kapsam ve İçerik
İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı alanında güncel yaklaşımlarla, çevreyi ve toplumu ileriye götürecek güncel sorunlara yaratıcı ve yapıcı çözümler önermek; eğitimde bunun bilincini oluşturmak her zaman önemli amaçlarımız arasında olmuştur.
Eğitim süreci boyunca kaynakların en iyi şekilde değerlendirilmesi, yenilikçi çözümler için alan yaratmak, yaratıcı ve ilerici fikirlere uygun ortam oluşturmak ve bilginin bu yönde gelişmesi için fikirleri paylaşmak eğitim ilkelerimiz arasındadır.
Kaynakların sağlıklı ve verimli kullanılmalarını sağlayarak, tasarımda üretken olabilecek karşılıklar araştırmak; yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretmek ve bilgiyi bu yönde geliştirmek amacı ile gerçekleştirilecek olan Tasarım Eğitiminde Sıfır Atık Yaklaşımı Eğitim Çalıştayı III; çevreye duyarlı ve çevre sorunlarına yapıcı çözüm önerileri sunmayı hedefleyen bir eğitim yaklaşımıdır. Bu kapsamda bölümümüz tarafından gerçekleştirilmiş olan I. ve II. Çalıştaylara ait bilgiler ve üretimler de bulunmaktadır.
Gerçekleştirdiğimiz önceki Sıfır Atık çalıştaylarından farklı olarak odak noktamız üretim ve tasarımdan çok yenilikçi ve interdisipliner fikirlerdir. Fikir çalıştayı şeklinde düzenlemeyi planladığımız bu çalıştayda atık kavramına farklı bakış açılarıyla, farklı disiplinlerden ve daha önce üzerinde durmadığımız başlıklarla bakmayı hedefliyoruz.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı nezdinde yürütülmekte olan Proje kapsamında “Sıfır Atık”; israfın önlenmesini, kaynakların daha verimli kullanılmasını, atık oluşum sebeplerinin gözden geçirilerek atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesi, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim felsefesi olarak tanımlanan bir hedeftir’.
“Sıfır Atık" yaklaşımı, tasarım disiplininde de endüstri devrimi ile ortaya çıkan ve zaman içinde logaritmik olarak artan bir sorundur.
Endüstri devrimi ile birlikte kent yaşantısına geçen insan, doğa ve yapılı çevre ilişkisini dengede tutma isteğinden çok, kendi konfor alanlarını oluşturma çabasına girmiştir. Androposen dönem olarak adlandırılan bu dönemin sonuçları hem doğal çevre hem de insan için yıkıcı olmuştur. Dünyada 2020 verilerine baktığımızda, Covid19 pandemisinde sadece 3 ay durdurulan sanayi ile yıllarca görülmemiş düşüklükte karbon emisyon oranları yakalanmıştır. Doğanın kendini ancak yıllar içinde toparlayabileceğini öngören bilim insanlarını dahi şaşırtan bu süreç, bizler için yeni bir umut olmuştur.
Dengenin bozulmasının tamamen insan odaklı olduğunu ve bu denklemde üzerine düşeni yapmayanın insanlar olduğunu zor yoldan öğrenen bizler, bugün, üzerimize düşen görevleri yerine getirme çabasındayız. Bunlardan en önemlisi de tüketim alışkanlıklarımıza bağlı olarak ortaya çıkan atıklardır. Atık kavramı, her sektör ve her insan için farklı bir anlam içeriyor olsa da günlük yaşantımızda kullandığımız ürünler en çok göz önünde bulunan atıklar.
Geçtiğimiz yıllarda, bölümümüzde, konuyla ilgili ve gündelik kullanım alışkanlıklarımız sonucu ortaya çıkan atıkların yeniden kullanımı ve ileri dönüşüm ürünlerinin tasarlanması üzerine çalıştaylar düzenlenmiştir.
Üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz Sıfır Atık çalıştayımız ise konuya farklı perspektiflerden bakmayı ve farklı aşamalardan yaklaşmayı teşvik edici nitelikte olarak, Atık Öncesi ve Atık Sonrası üst kavramlarıyla ortaya çıkmıştır.
Atık Öncesi yaklaşımı, atık oluşturmama üzerine kurulu bir felsefe olarak karşımıza çıkmaktadır. Atık oluşturmamak, insanların alışkanlıklarını, yaşam tarzlarını sorgulamalarını ve değiştirmelerini sağlamaktan geçmektedir. Bu nedenle sadeleşme, yavaşlama gibi kavramlarla beslenen bir olgu haline gelmiştir.
Atık oluşması ise gündelik hayattaki somut atıkların üzerinde bir kavramdır. Covid19 pandemisi sebebiyle yaşantımızın daha çok sanal ortamlarda geçmesi, dijital karbon ayak izimizin yükselmesine sebep olmuştur. Gözle görmediğimiz birçok atık oluşturduğumuz ve sanal yaşantılarımızla ciddi boyutlarda enerji israfına neden olduğumuz, son verilerle ortaya konmuştur.
Atık Sonrası ise, geri dönüşüm veya ileri dönüşüm yapılmış olsa dahi, ortaya çıkan ürünlerin kullanım ömürlerinin gerçekten bu dönüşüme değip değmediğinin düşünülmesi bakış açısıyla yolan çıkılan bir yaklaşımdır. Birçok ürün için oluşturulan yaşam döngüsü analizleri, aslında, düşündüğümüzden çok daha farklı bir tablo ortaya koymaktadır. Atık sonrası için felsefi bir bakış açısı geliştirmek, ‘bu dönüşüm bize neler katıyor?’ sorusuna da yanıt bulan bir yaklaşım geliştirmemize olanak sağlamaktadır.
Konular
Çalıştayın bu temel amaçlar altında, aşağıda sunulan çeşitli alt temalar ile ilişki kurması beklenmektedir:
Katılım Koşulları